Offenbach - Frankfurt : S1 S2 S8 89

Her gün sabah genellikle 8 ile 10 arasi bir saatte Offenbach -Frankfurt arasindaki yaptigim metro yolculugumun günlügüdür.






Saturday 10 April 2010

Metro Duraginda Sabah Flörtü

Erken kalktim. Bahar gelip herse yemyesil oldugu ve nedense issiz sokaklar daha az ürperttigi icin, bana insanlarin metroya yetismek icin merdivenlerinden kosarak indigi ve bu haliyle bana sabhlari Besiktas Vapur Iskelesi'ni hatirlatan Marktplatz'dan degil de Ostbahnhof'tan binmeye karar verdim. Sabah 7:30. Trenin gelmesine daha sekiz dakika var. Gök celik mavisi. Üc kisi bekliyoruz sabah ayazinda. Uzun, ince, atletik siyah bir delikanli ile biraz daginik görünen, güzel bir genc kiz. Kiz icinde cikolata ve sekerlemelerin satildigi otomatin yaninda duruyor. Oglan on metre kadar ileride. Madem sekiz dakika var bir sigara iceyim diyorum. Kücük adimlarla yürüyorum. Oglan kiza dogru yaklasiyor. Önce uzaktan bana sonra kiza "Günaydin" diyor. Hepimiz günaydinlasiyoruz. Sonra kiza dönüyor:
"Su gofretlerin tadi cok güzel biliyor musun, alayim mi sana bir tane?"
"Danke!"
Gülümsüyor ama kiz. Ilgilendigimi belli etmek istemiyorum ve raylara dogru bakmaya asliyorum ama kulagim otomatin önündeki kücük sahnede.
"E baska birsey alayim o zaman, bak sunlardan yedin mi hic?"
"Danke, sekerli seyler yemiyorum. Zaten kahvalti ettim."
"Ciddi misin? O kadar erken kalkabiliyor musun?"
"Saat kurunca oluyor. Sen kalkamiyor musun?"
"Cok zor! Okula mi gidiyorsun?"
"Evet, sen?"
"Ben tasci ustasinin yaninda ciraklik egitimdeyim, iki sene var bitmesine."
"Nasil tas?"
"Granit."
"Zor mu?"
"Zor."
"Hep bu saatlerde mi biniyorsun?"
"Evet."
"Hic rastlamadim sana burada."
"Ben de sana rastlamadim ama bugün rastlastik iste!"
Metro yaklasiyor. Hep birlikte biniyoruz. Metro kalabalik ama sanslarina iki kisilik yer bos. Orayi onlara birakip arkaya dogru ilerliyorum.