Offenbach - Frankfurt : S1 S2 S8 89

Her gün sabah genellikle 8 ile 10 arasi bir saatte Offenbach -Frankfurt arasindaki yaptigim metro yolculugumun günlügüdür.






Tuesday 9 August 2011

And Sympathy is what we need my friend...

Uzun bir is günüydü. Aksam üzerine dogru telefonlarda konusmalar artinca, mp3-player'imi - maalesef independent bir mp3 player degil benimki - cikardim. Rastgele bastim, sesi yükselttim:

http://www.youtube.com/watch?v=9IaOtSibgnw

Ne kadar uzun zamandir dinlememisim bu sarkiyi. Sarkinin daha ilk dizesinde sanki birdenbire yaptigim herseyin, aslinda her gecen gün bana daha da gercek disi görünen is hayati gercekliginin üzerinden kayar gibi gecerek bambaska bir dünyaya girmis gibi oldum. Bu sarkiyi ilk kez okul arkadasim Songül'den dinlemistim. Ilkokul bitirme sinavlarinda Müzik dersinden bu sarkiyi söyleyerek gecmisti. Ben "Hersey Bitmistir Artik" sarkisini söylemistim. Sonra benim defterlerimin birisinin en arkasina israrlarima dayanamyip Symphaty'nin sözlerini duydugu gibi yazmisti Songül - van layuklam diye baslayarak -. Sonraki yillarda biraz Ingilizce ögrenince ne kadar gülmüstük birlikte o defterdeki sözlere. Symphaty'i Rare Birds'den orjinal haliyle ne zaman ilk kez dinledim hatirlamiyorum. Ama uzun süre bu sarkiyi nedense Three Dogs Night grubunun söyledigine inanmistim galiba.

Sarki bitti, tekrar dügmeye bastim, tekrar dinledim.

Aksam 19:33 metrosu doluydu, eski metrolardan, havalandirmasi yok. Metro gözüme birdenbire kardan sonra talas dökülen soguk bir sinif gibi göründü. Tekrar Marillon'un Symphaty'sine bastim. Baska bir dünyaya girmeyi bekledim. Olmadi, "bekleyince olmuyor," demek diye düsündüm. Songül nerelerdeydi acaba? Kac kere ulasmaya calisip ulasamadim. "Belki, o da bir gün en beklenmedik bir anda Sympathy gibi cikar karsima,"
diye düsünerek basimi kaldirdigimda, Marktplatz'daydik. Indim.