Offenbach - Frankfurt : S1 S2 S8 89

Her gün sabah genellikle 8 ile 10 arasi bir saatte Offenbach -Frankfurt arasindaki yaptigim metro yolculugumun günlügüdür.






Wednesday 3 March 2010

Günesli Bir Gün

Hava yine biraz soguktu ama piril piril bir günesi ardimda birakarak indim bugün yeraltina. Iki dakika sonra geldi S1. Bana mi öyle geliyor yoksa gercekten dünyanin bir yarisi Stephanie Meyer öbür yarisi da Stieg Larsson mu okur oldu bu ara?Karsimda oturan, iki sene önce bir üniversitenin Isetme bölümünden mezun oldugunu sandigim, laptop'lu, janti cocuk da bugün Larsson okuyordu. Kitabin yarisina gelmis. Merakimdan alip bir tanesini okumak istiyorum su Larsson'un kitaplarinin ama kitap kapaklari o kadar itici geliyor ki! ikinci dakikasinda yanlis filme girdigini anlar ya insan, iste o filmlerin afislerine benziyor Larsson kitaplarinin kapaklari. Üzerinde hicbir bosluk yok, cercevesiz, tehdit edici ama tehdit etmek isteyip edemedigi icin!

Ben Christopher Boone'un Sahane Dünyasi'ni okuyorum Mark Haddon'dan. Otistik bir cocugun gözünden dünyayi anlatiyor Haddon. Bazen, bazi paragraflari dönüp dönüp tekrar okuyorum. Christopher mutlu mu mutsuz mu anlayamiyorum bazen ama mutluymus gibi geliyor bana.

Larsson okuyan janti cocuk Ostend'de iniyor. Inmeden önce kitabi öylesine kapatiyor. Acaba benim gibi kaldigi sayfayi aklinda tutanlardan mi düsünüyorum, kitap elimde sürünmeye baslamamisa ben de pek öyle ayrac(yoksa bu parantez mi demekti?) kullanmam. Ama mesela güzel bir nesne elime gecmisse onu kullanirim bazen. Mesela 250 gr kahvenin sigabildigi büyüklükte kesekagidi gibi. Cünkü kahve kokusu bir süre sonra kitaba siner. Bir tür Ex-Libris avuntusu gibi yani.

Taunusanlage'ye kadar ara vermeden okuyorum. Sonra iniyorum, bu sabah evde kahvalti ettim, Brezel'a gerek yok. Tekrar yeryüzüne cikiyorum ve istemeye istemeye günesi arkamda birakarak büronun soguk karanligina daliyorum.

No comments:

Post a Comment