Offenbach - Frankfurt : S1 S2 S8 89

Her gün sabah genellikle 8 ile 10 arasi bir saatte Offenbach -Frankfurt arasindaki yaptigim metro yolculugumun günlügüdür.






Thursday 17 May 2012

Frankfurt-Blockupy



Willy Brand Platz Metro Istasyonu sali aksami saat 20'de ulasima kapatildi.  Carsamba sabahi ise bankalarin genel merkezlerine giden koselerde saat sekiz sularinda polis barikatlari kurulmaya baslanmisti bile.Yine ayni gün,saat on civarinda sekiz aydir Avrupa Merkez Bankasinin önündeki cayirlarlarda yasayan Occupy aktivistleri polis tarafindan teker teker tasinarak alandan cikarildilar. Direnis pasifti. Plastik havuzlar boyayla doldurulmustu, dokunan "yanmiyordu" ama boyaniyordu yani:-)  -
Saat 16'ya dogru yaklasirken  sehir merkezindeki banka subeleri ve gökdelenler coktan bosalmis gökdelenlerin, banka subelerinin önünde yaklasan "isgal" günlerine karsi teller cekme ve ahsap kepenkler cakma gibi hummali bir calisma baslamisti. Cünkü, cünkü, cünkü: Occupy hareketi haftalar önce 16-19 Mayis arasinda gayet anlamli bir sekilde Avrupa'nin Londra ile birlikte en önemli finans metropolü olan Frankfurt'ta meydanlari isgal edip, bankalari bloke edecegini ilan etmisti. Evet, haftalar önceden bu biliniyordu. Ancak kimse Frankfurt Kent Idaresinin 13 Mayis günü hic beklenmedik bir sekilde Blockupy cercevesi icinde planlanan bütün gösteri ve kültür programlarini yasaklamasini beklemiyordu.. Derhal eyalet mahkemesine gidildi. Eyalet mahkemesi ise sadece 19 Mayis Cumartesi günü yapilacak ve 30bin kisinin katilmasi beklenen kapanis mitingi ve 16 Mayis Carsamba günü aksamüstü Rave disinda, önceki karari onayladi. Bunun üzerine Sol Parti ve diger katilimcilar sikayetlerini Anayasa Mahkeme'sine tasidilar. Ama hayir! Anayasa mahkemesi de karari onayladi. Tabii ki bu yasak demokratik kültürün politik hayata egemen oldugu düsünülen Almanya icin bir skandal oldu. Parlamento'dan Sol Parti disinda, ciliz da olsa Yesiller'in siralarindan bir-iki itirazlar geldi, bir avuc muhalif fikirlerini bildirdiler ve Persembe sabahina gelindi.

Ve fakat Persembe sabahi yine de cok güzel basladi. Aktivistler Ana Tren istasyonunda 12 de bulusup, Almanya'da ilk demokratik parlamentonun kuruldugu Paul Kilisesi meydanina dogru yürüyüse gectiler. Oradaki sürpiz ise yasaklamalar kapsaminda konseri iptal edilen Konstantin Wecker'in megafondan Hessel'in "Öfkelenin" kitabindan esinlendigi sarkisini bütün alanla birlikte söylemesi oldu. Sonra müthis bir polis cemberi kuruldu. Alanda kalanlar senlikli gösterilerini sürdürürleken polis cemberinin disinda muhaliflerden olusan adeta baska bir cember kuruldu ve her noktada polislerle gayet sakin sürdürülen konusmalar basladi. Tabii bu bizim gibi bir ülkede büyüyen insanlarin muhayyilesinin almayacagi bir durum:
- Bu yasak sizce de anlamsiz degil mi? Görüyorsunuz iste siddet falan yok, insanlari niye böyle hapsediyorsunuz?
- Evet, siddet olmayan bir gösteri, bence de anlamsiz bu ama mahkeme karari var!
- Eh o zaman cekilin, anlamsizsa!
- Ben de haftasonunu kendime ayirmak isterdim ama iste...Bu konuyu sabaha kadar tartissak bitmez"
- Iyi, o zaman hadi tartisalim!

Ya da:
- Burayi tek bloke eden sizsiniz.
- Ben de üniformami cikartsam sizin gibi olurum...

Ya da: Tahta bacaklari ile 2.5 metreye yaklasan ve sahane bir ses tonuyla polislere, sopasini yukaridan uzatip  "Size okulda anayasa'yi ögretmediler mi?  20.maddenin 8. fikrasi her Alman'in siddet uygulamadigi sürece istedigi zaman istedigi yerde gösteri yapma hakkinin oldugunu söyler! Allahim, ben hangi ülkeye düstüm böyle...." o müthis kadin!:-)

Sonuc olarak A-A-Antikapitalista slogani ile polis cemberi disinda kalan muhaliflerin beklenmedik bir sekilde Römer meydanini da isgal edip cadirlarin kurulmasini sagladiginda saat 17 olmustu ve yasakli oldugu söylenen gösteri 6 saattir sürüyordu. Polisin "gün batimindan" sonra göstericileri cikartmasiyla gösteri Bockenheim Üniversite cevresine tasindi.

Insana umut veren bir gündü. Ama ayni zamanda umutsuzluga da düsüren bir gündü. Ben Occupy hareketinin dogrudan katilimcisi olmasa da sirf bu last minute gösteri yasagini protesto etmek icin daha fazla insanin orada olmasini beklerdim. Gördügüm 1968'i andiran ve aslinda yükünü ögrencilerin tasidigi bir hareketti. Mesela Attac, Baris Hareketi, Antifa disinda sendiklarin, Yesillerin ve muhaliflerin de orada olmasini beklerdim. Ama maalesef yoklardi.
Bakalim yarin ne gösterecek?      

No comments:

Post a Comment